Kemal sunal kitap kitap okunası yazılası güldürü ustası....
osman istanbul'a gittikten sonra inşaat ve kahvehane gibi yerlerde çalışıp para kazanır. nerede iş bulursa, oraya girip çalışmaktadır. fakat çalışırken kazandığı parayı yemekten çekinmekte, kazandığı tüm parayı saklamaya yeltenmektedir. bu sebeple yemek yemez, aldığı bir simitle 3 gün idare etme planları yapar, yani böyle bir tiptir. bir gün piliççinin önünden geçerken, vitrindeki kızarmış piliçleri görür ve elindeki yavan ekmeği dükkanın dışından, piliçleri koruyan vitrin camına sürerek bandıra bandıra yer. hatta bir ara işi abartıp içeri girer ve tuz ister: osman: tuzlayalım.. dükkan sahibi: çık bakalım yüz elli lira! osman: niye? dükkan sahibi: ekmeğini deminden beri tavuğa banıyorsun! osman: arada cam var. dükkan sahibi: olsun. bandın say! osman: o zaman.. sen de bana elli lira borçlusun. dükkan sahibi: niyeymiş o? osman: sana verdiğim iki yüz liranın üstü! dükkan sahibi: vay açık göz! sen bana ne zaman para verdin? osman: verdim say..? dükkan sahibi: verdim say olur mu? osman: senin oluyor da benim niye olmuyor? ver bakalım paramın üstünü. yoksa karakola giderim ha! dükkan sahibi: bağırma ben şerefli bir esnafım. osman: vermezsen elli liramı daha çok bağırırım. dükkan sahibi: sus veriyorum. osman: heeeeh.. piliçleri daha iyi kızart bundan sonra. tamam mı!
Zeytinlik Gencligi onuruyla Kemal Sunal Anısına
Web Desing Emre ARAT
|